Türk basınının unutulmaz isimlerinden gazeteci-yazar Abdi İpekçi, ölümünün 46. yıl dönümünde düzenlenen törenlerle anıldı. 1 Şubat 1979'da, İstanbul Nişantaşı'ndaki evinin yakınında uğradığı silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren İpekçi, Türk basınında tarafsız ve ilkeli haberciliğin sembol isimlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Gazeteciliğe Adanmış Bir Hayat

1929 yılında İstanbul’da doğan Abdi İpekçi, Galatasaray Lisesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim gördü. 1954 yılında Milliyet Gazetesi’ne katıldı ve 1959’da gazetenin genel yayın yönetmeni oldu. Objektif ve bağımsız gazeteciliğin savunucusu olan İpekçi, özellikle toplumsal barış ve demokrasi konularında cesur yazılarıyla tanındı.

1 Şubat 1979'da Yaşanan Kara Gece

Başbakan Bülent Ecevit ile Ankara’da yaptığı görüşmenin ardından İstanbul’a dönen İpekçi, evinin önünde suikasta uğradı. Direksiyon başındayken ateş açılan İpekçi, olay yerinde hayatını kaybetti. Cinayet, Türkiye’de basın özgürlüğüne yapılan en büyük saldırılardan biri olarak tarihe geçti.

Kira Ödememek İçin İşe Uçakla Gidip Geliyor Kira Ödememek İçin İşe Uçakla Gidip Geliyor

Anma Törenleri 

Her yıl olduğu gibi bu yıl da İpekçi’nin anısına İstanbul’da çeşitli törenler düzenlendi. Anma programı kapsamında:

  • Nişantaşı’ndaki Abdi İpekçi Anıtı önünde tören yapıldı.
  • Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki kabri başında ailesi, dostları ve meslektaşları bir araya geldi.

2000 yılında öldürüldüğü yere yakın bir noktaya Şişli Belediyesi tarafından bir anıt dikilmiş ve yaşadığı sokağın adı Abdi İpekçi Caddesi olarak değiştirilmişti.

46 yıl sonra hâlâ hafızalardan silinmeyen bu suikast, gazeteciliğin zorlu yolculuğunu ve basın özgürlüğünün önemini bir kez daha hatırlatıyor.