Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu ve Eğitim-İş Sendikası Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, 19 Aralık’ta ülke genelinde yapılacak iş bırakma eylemine ilişkin sert ve dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Yücel, maaş ve ücretlerin yüksek enflasyon karşısında hızla eridiğini, kamu emekçilerinin ve emeklilerin açlık sınırına doğru sürüklendiğini söyledi. TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarının, vatandaşın mutfakta yaşadığı gerçeklikle örtüşmediğini vurgulayan Yücel, “Biz rakamlarla değil, pazardaki fiyatlarla yaşıyoruz” ifadelerini kullandı. Ekonomi politikalarının bedelinin emekçilere ödetildiğini dile getiren Yücel, bu nedenle 19 Aralık’ta üretimden gelen güçlerini kullanarak iş bırakacaklarını belirtti.
TÜİK Verileri Gerçeği Yansıtmıyor
Adem Yücel, TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarına dayalı maaş artışlarının, gerçek hayat pahalılığı karşısında anlamını yitirdiğini söyledi. Çarşıda, pazarda ve faturalar üzerinde hissedilen enflasyonun çok daha yüksek olduğunu ifade eden Yücel, “Maaşlar kâğıt üzerinde artıyor ama alım gücü her ay biraz daha düşüyor” dedi.
Birleşik Kamu-İş’in Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın verilerine de dikkat çeken Yücel, Kasım 2025 itibarıyla açlık sınırının 30 bin 327 liraya, yoksulluk sınırının ise 93 bin 697 liraya yükseldiğini hatırlattı. Bu rakamların, kamu emekçilerinin ve emeklilerin hangi koşullarda yaşamaya zorlandığını açıkça ortaya koyduğunu belirtti. Yücel’e göre, açıklanan resmi veriler değil, bu araştırmalar toplumun gerçek fotoğrafını yansıtıyor.

“Sermayeye Değil, Emekçiye Bütçe”
Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, bütçe politikalarının da adaletsizliğin temel nedenlerinden biri olduğunu vurguladı. Dolaylı vergilerle emekçi ve emeklilerin sırtına ağır bir yük bindirildiğini, kamu kaynaklarının ise sermaye gruplarına aktarıldığını söyledi. “En çok vergiyi halk ödüyor ama en az hizmeti yine halk alıyor” diyen Yücel, sosyal devlet ilkesinin bütçe hazırlanırken tamamen göz ardı edildiğini savundu.
Vergi afları ve teşviklerle zengin kesimlerin korunduğunu belirten Yücel, buna karşın dar gelirlinin her geçen gün daha fazla yoksullaştığını dile getirdi. Bütçenin halkın ortak kaynağı olduğunu vurgulayan Yücel, bu kaynağın öncelikle emekçilere, emeklilere, gençlere ve yoksul kesimlere ayrılması gerektiğini ifade etti.

“Tükeniyoruz, Artık Yeter”
Ekonomik krizin derinleştiğini söyleyen Adem Yücel, uzun süre uygulanan yanlış ekonomi politikalarının faturasının kamu emekçilerine kesilmek istendiğini belirtti. Gelir adaletsizliğinin her geçen gün arttığını, zenginin daha zengin, yoksulun ise daha yoksul hale geldiğini dile getiren Yücel, “Bu bütçe yoksulluğu daha da büyütecek” dedi.
“Tükeniyoruz, artık yeter” sözleriyle tepkisini dile getiren Yücel, sorumlusu olmadıkları bir krizin bedelini ödemeyi reddettiklerini vurguladı. Bu nedenle 19 Aralık’ta iş bırakma eyleminin sadece bir protesto değil, aynı zamanda insanca yaşam talebinin güçlü bir ifadesi olduğunu söyledi.

19 Aralık’ta İş Bırakma: Talepler Net
Birleşik Kamu-İş’in taleplerini de sıralayan Adem Yücel, yoksulluk sınırının üzerinde maaş, seyyanen zammın tüm emekçi ve emeklilere verilmesi, gelir vergisinin yüzde 15’e sabitlenmesi ve enflasyon farkının aylık ödenmesi gibi başlıkların altını çizdi. Yılda dört ikramiye ve kira yardımı taleplerinin de hayati önem taşıdığını belirtti.
Yücel, “Açlık sınırında değil, insanca yaşamak istiyoruz. Milli gelirden payımızı talep ediyoruz” diyerek çağrısını yineledi. 19 Aralık’ta Osmaniye’de ve ülke genelinde emekçilerin sesi meydanlarda yankılanacak. Yücel’e göre bu iş bırakma, sefalet bütçesine karşı hakça paylaşım talebinin güçlü bir ifadesi olacak.sefalet bütçesine karşı hakça paylaşım talebinin güçlü bir ifadesi olacak.




