Antalya

ATSO Başkanı'ndan Kritik Uyarı: Antalya Artık Zor Tercihlerle Yüzleşmek Zorunda

ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Antalya 2050 Vizyonu Arama Konferansı’nda sınırlı kaynaklara dikkat çekti: “Kentin geleceğini doğru tercihler belirleyecek.”

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) öncülüğünde düzenlenen “Antalya 2050 Vizyonu Arama Konferansı”, kentin önümüzdeki 25 yılına ışık tutacak önemli mesajlarla tamamlandı. ATSO Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hacısüleyman, artan nüfus, turizm baskısı ve iklim değişikliği karşısında Antalya’nın artık zor tercihlerle yüzleşmek zorunda olduğunu vurguladı. Kaynakların artmadığını, ancak bu kaynaklara ortak olan nüfusun ve ziyaretçi sayısının hızla yükseldiğini ifade eden Hacısüleyman, “Nasıl bir Antalya istediğimize birlikte karar vermeliyiz” dedi. Üç gün süren konferansta, kamu kurumlarından üniversitelere, iş dünyasından sivil topluma kadar geniş bir katılımla Antalya’nın geleceği ortak akılla ele alındı.

“Ortak noktamız insan yaşamının sürdürülebilirliği”

Konferansın açılışında konuşan ATSO Başkanı Yusuf Hacısüleyman, tartışmaların merkezine insan yaşamının sürdürülebilirliğini koyduklarını söyledi. Antalya’nın geleceğine ilişkin kararların tek bir doğru cevabı olmadığını vurgulayan Hacısüleyman, “Nasıl bir Antalya istiyoruz, neyi neye tercih edeceğiz? Bu soruların yanıtı kolay değil. Ancak tercih hakkı bu şehirde yaşayanlara ait olmalı” ifadelerini kullandı. Kentin yönünü belirleyecek kararların masa başında değil, Antalyalıların ortak iradesiyle şekillenmesi gerektiğini belirten Hacısüleyman, “Kendi geleceğimizi yine Antalyalılar olarak biz belirlemeliyiz” dedi. Bu yaklaşımın, konferans boyunca yapılan tüm değerlendirmelere yön verdiğini dile getirdi.

“Neyi, ne kadar tercih edeceğimizi konuşuyoruz”

2050’ye uzanan süreçte Antalya’nın nasıl bir yol izlemesi gerektiğinin masaya yatırıldığını belirten Hacısüleyman, tartışmaların özünü şu sözlerle özetledi: “Daha fazla ticaret mi istiyoruz, daha fazla yapılaşma mı, yoksa tarımı, suyu ve doğayı koruyan bir Antalya mı?” Tarım sektörünün artan sıcaklıklar ve iklim koşulları nedeniyle zorlandığını, turizmin ise her geçen gün daha fazla kaynak tükettiğini dile getiren Hacısüleyman, kentleşmenin kültürle birlikte düşünülmemesi halinde Antalya’nın ruhunu kaybedebileceği uyarısında bulundu. Ona göre mesele, bir alanı tamamen reddetmek değil; hangi alanın, ne ölçüde büyüyeceğini doğru planlamak.

“Turist sayısı beş kat arttı, kaynaklarımız aynı kaldı”

Antalya’daki nüfus ve turizm artışının yarattığı baskıya dikkat çeken Hacısüleyman, çarpıcı veriler paylaştı. 2000 yılında yaklaşık 1 milyon 700 bin olan nüfusun bugün 2 milyon 700 bine ulaştığını hatırlatan Hacısüleyman, son 25 yılda kaynakların 1 milyon kişiyle daha paylaşılır hale geldiğini söyledi. “Su arttı mı? Hayır. Ama kişi başına düşen kaynak azaldı” diyen Hacısüleyman, turizmdeki büyümenin de benzer bir tablo yarattığını ifade etti. 2000 yılında 3,4 milyon olan yabancı turist sayısının bugün 17 milyonun üzerine çıktığını belirterek, “Beş katlık artışa rağmen hangi kaynağımız beş kat arttı?” sorusunu yöneltti. Bu nedenle taşıma kapasitesinin bilimsel verilerle mutlaka analiz edilmesi gerektiğini vurguladı.

“İklim değişikliği artık teorik bir başlık değil”

Konuşmasında iklim değişikliğinin günlük yaşam üzerindeki etkilerine de değinen Hacısüleyman, artık bu konunun soyut bir tartışma olmaktan çıktığını söyledi. “Eskiden 40 günde yağan yağmur bugün 2 saatte yağıyor” diyen Hacısüleyman, afetler yaşandığında yalnızca altyapıyı ya da kurumları sorgulamak yerine bireysel sorumlulukların da gözden geçirilmesi gerektiğini dile getirdi. Deprem, sel ve su krizinin Antalya’nın geleceğini doğrudan etkileyen başlıklar olduğunu belirten Hacısüleyman, çözümün bütüncül, bilimsel ve sürdürülebilir bir planlamadan geçtiğini ifade etti.

Antalya 2050 vizyonu netleşti

Konferans sonunda ortaya çıkan ortak vizyon; sürdürülebilirlik, çeşitlendirilmiş ekonomi, akıllı şehircilik ve yüksek yaşam kalitesi ekseninde şekillendi. Antalya’nın; kültür, sanat, turizm ve eğitimin öne çıktığı, Akdeniz’in marka şehirlerinden biri olması hedefleniyor. Tek bir sektöre bağımlı olmayan dengeli ekonomik yapının güçlendirilmesi, teknoloji odaklı sanayi ve ticaretin desteklenmesi, iklim değişikliğine uyumlu bir şehir modeli oluşturulması vizyonun temel başlıkları arasında yer aldı. Bu dönüşümle Antalya’nın, dünyanın en yaşanabilir ilk 10 şehri arasına girmesi amaçlanıyor.

“Somut projelere dönüşecek”

Oturumlar sonunda elde edilen çıktılar doğrultusunda hazırlanan “Antalya 2050 Vizyonu Stratejik Yol Haritası Raporları” ilgili kurumlarla paylaşılacak. Belirlenen stratejilerin ATSO iş birliğiyle somut projelere dönüştürüleceğini belirten yetkililer, sürecin tüm paydaşlarla birlikte yürütüleceğine dikkat çekti. Konferans, Antalya’nın geleceğine dair önemli bir başlangıç olarak değerlendirilirken, asıl sınavın bu vizyonun hayata geçirilmesiyle verileceği vurgulandı.