Antalya

Kimse Bunu Söylemiyor! Yaz Sonrası Cilt Bakımında Yapılan En Büyük Hata!

Yazın güneş, sıcaklık ve nemle yıpranan cilt kışa doğru doğru uygulamalarla yenilenebiliyor. Uzman Dr. Hatice Duman, etkili 3 adımı anlattı.

Yaz ayları cilt için her ne kadar canlı ve parlak bir dönem gibi görünse de, yoğun güneş ışınları, artan sıcaklık ve nem ciltte kalıcı izler bırakabiliyor. Lekeler, elastikiyet kaybı, nem dengesinde bozulma ve mat görünüm yaz sonrası en sık karşılaşılan sorunlar arasında yer alıyor. Memorial Sağlık Grubu Medstar Antalya Hastanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzman Dr. Hatice Duman, kış aylarına girerken yapılacak doğru uygulamaların cilt sağlığını korumada kritik rol oynadığını vurguluyor. Yaz boyunca güneşe maruz kalan ciltte kolajen kaybı ve renk düzensizliklerinin sık görüldüğünü belirten Duman, kış öncesi dönemin cilt yenileme ve onarım için önemli bir fırsat sunduğunu söylüyor. Doğru yöntemlerle desteklenen cildin hem daha sağlıklı hem de kış şartlarına daha dayanıklı hale geldiğine dikkat çekiyor.

Mikro iğneli radyofrekans ile cilt yenilenmesi

Altın iğne olarak bilinen mikro iğneli radyofrekans uygulaması, yaz sonrası cilt yenileme yöntemleri arasında öne çıkıyor. Uzm. Dr. Hatice Duman, bu yöntemin cildin alt katmanlarına kontrollü radyofrekans enerjisi verdiğini ve böylece kolajen ile elastin üretimini uyardığını belirtiyor. Yaz aylarında güneşin etkisiyle genişleyen gözenekler, ince kırışıklıklar ve elastikiyet kaybı bu uygulamayla hedef alınabiliyor. Altın iğnenin en önemli avantajlarından biri, cildi yalnızca toparlamakla kalmayıp aynı zamanda daha dirençli hale getirmesi. Duman’a göre kış öncesinde yapılan mikro iğneli radyofrekans uygulamaları, cildin soğuk hava ve nem kaybına karşı daha güçlü bir yapıya kavuşmasına katkı sağlıyor. Bu da uzun vadede daha canlı ve sıkı bir cilt görünümü anlamına geliyor.

Lazer ile ton eşitleme ve kolajen desteği

Yazdan kalan güneş lekeleri ve cilt tonu düzensizlikleri birçok kişinin ortak şikâyeti. Lazer sistemleri bu noktada etkili bir çözüm sunuyor. Uzman Dr. Hatice Duman, lazer uygulamalarının güneş kaynaklı lekeleri azaltmaya ve cilt tonunu eşitlemeye yardımcı olduğunu ifade ediyor. Doğru protokolle uygulandığında lazerin yalnızca yüzeysel bir etki sağlamadığını, aynı zamanda kolajen üretimini de desteklediğini vurguluyor. Bu sayede cilt daha pürüzsüz, daha aydınlık ve sağlıklı bir görünüm kazanıyor. Lazer uygulamalarının kış ayları öncesinde tercih edilmesinin bir diğer nedeni ise cildi soğuk ve kuru havaya karşı güçlendirmesi. Düzenli ve uzman kontrolünde yapılan işlemler, yazın yıprattığı cilt dokusunun onarılmasına önemli katkı sağlıyor.

Mezoterapi ile derin nem ve beslenme

Kış aylarında ciltte en sık görülen sorunların başında kuruluk geliyor. Soğuk hava, rüzgâr ve kapalı ortamlardaki kuru hava cildin nem ihtiyacını artırıyor. Uzm. Dr. Hatice Duman, mezoterapinin bu noktada etkili bir destek sunduğunu belirtiyor. Hyaluronik asit, vitamin ve aminoasit içerikleriyle uygulanan mezoterapi, cildi derinlemesine besleyerek nem dengesini yeniden kazandırıyor. Duman, mezoterapinin donukluk, kuruluk ve ince çizgilerin önlenmesine yardımcı olduğunu söylüyor. Yazdan yorgun çıkan cildin kışa güçlü girmesi için mezoterapinin önemli bir tamamlayıcı olduğuna dikkat çekiyor. Düzenli uygulamalarla cildin hem daha parlak hem de daha sağlıklı bir görünüme kavuşması mümkün oluyor.