Osmaniye Haberleri

Osmaniye’de "Arada Kalmışlık" Sendromu

Osmaniye'nin il oluşunun ardından geçen 25 yılda yaşanan demografik dönüşüm, siyasi dengeler, göç sorunu ve kent-kır ikilemi detaylıca incelendi.

Osmaniye'nin Kimlik Arayışında Temel Soru Şu İl Oldu Ama "Kentleşebildi" mi?

1996 yılında yeniden "İl" statüsüne kavuşan Osmaniye, aradan geçen çeyrek asırda idari olarak büyüse de, sosyal ve kültürel olarak "kent ile kır arasında" sıkışıp kalmış durumda. Hazırlanan kapsamlı analiz, kentin demografik yapısından siyasi tercihlerine, sivil toplumdan yerel yönetim krizlerine kadar çarpıcı gerçekleri gün yüzüne çıkardı.

Nüfus Artıyor Ama "Kaçış" Sürüyor

Osmaniye’nin nüfusu 2023 verilerine göre 557 bin sınırına dayandı. Ancak rakamların arkasındaki gerçekler düşündürücü. Raporlara göre, kentin nüfus artış hızı son 15 yılda %24’ten %8’e geriledi. Daha da önemlisi, il ilan edilmesinin yarattığı heyecana rağmen, net göç hızı neredeyse her yıl "negatif" çıkıyor. Genç nüfus ve nitelikli iş gücü, fırsat bulduğunda şehirden ayrılma eğiliminde.

Ne Tam Şehirli Ne Tam Köylü

Kentin sosyal dokusu üzerine yapılan araştırmalar, Osmaniyelilerin ilginç bir psikoloji içinde olduğunu gösteriyor. Ankete katılanların %51’i, kendilerini zaman zaman bir kentte, zaman zaman ise kırsal bir alanda yaşıyormuş gibi hissettiklerini belirtiyor. Yerliler için akrabalık bağları hala çok güçlüyken, dışarıdan gelenler için sosyal entegrasyon zayıf kalıyor. Bu durum, Osmaniye’nin modern bir kent kimliği kazanmasının önündeki en büyük psikolojik bariyer olarak görülüyor.

Siyasetin Kalbi Cumhur İttifakı'nda Atıyor

Osmaniye, Türk siyasetinin en kritik kalelerinden biri olma özelliğini koruyor. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin memleketi olması ve 4 milletvekilinin tamamının Cumhur İttifakı (2 AK Parti, 1 MHP) ve CHP (1 Milletvekili) arasında paylaşılması, kentin politik ağırlığını ortaya koyuyor. Yerel yönetimlerde AK Partili ilçe belediye başkanlarının MHP Lideri Bahçeli ile kurduğu yakın diyalog, yereldeki "ittifak uyumunun" en somut göstergesi.

STK’lar ve Belediye Arasında "Güven" Duvarı

Raporun en dikkat çekici bölümlerinden biri ise Sivil Toplum Kuruluşları (STK) ile yerel yönetim arasındaki ilişki. Eğitim seviyesinin yükselmesiyle birlikte kentte STK sayısı 412’ye ulaştı. Ancak sivil toplum, belediyeden beklediği karşılığı bulamıyor. Anketlere göre halkın %41’i, Osmaniye Belediyesi’nin şeffaf olmadığı görüşünde. STK üyeleri, kentin kararlarında söz sahibi olmak isterken, belediyenin katılımcı demokrasiye kapılarını tam olarak açmadığını düşünüyor.

Ekonomi Hala "Yer Fıstığına" Emanet

DOĞAKA ve merkezi hükümetin (Millet Bahçesi, Masal Park gibi) yatırımlarına rağmen, Osmaniye ekonomisi sanayileşmekten ziyade tarıma dayalı yapısını koruyor. Sanayinin en büyük payını %28 ile yer fıstığı ve gıda imalatı oluşturuyor. İşsizlik oranlarının Türkiye ortalamasının üzerinde olması, kentin kalkınma hamlesinde daha alacak çok yolu olduğunu gösteriyor.