6 Şubat depremlerinde 1010 vatandaşını toprağa veren Osmaniye, ulusal medyanın ilgisizliğine inat yaralarını kendi sarıyor. Modern konutlar yükselse de, Osmaniyelinin kalbi hala o eski, samimi sokaklarda atıyor.
Türkiye'yi yasa boğan 6 Şubat depremlerinin üzerinden zaman geçse de, acının merkezi şehirlerde saatler hala o karanlık geceye ayarlı. Yıkımın gölgesinde kalan, ancak ekranlarda hak ettiği yeri bir türlü bulamayan Osmaniye, sessiz ve derinden bir yas sürecini yaşamaya devam ediyor.
Medyanın Görmediği Yaralar
Depremin ilk gününden itibaren kameraların odağı büyükşehirlerdeyken, Osmaniye 1.010 canını sessiz sedasız toprağa verdi. Ulusal medyanın "görmezden geldiği" şehirde, enkazlar kaldırılsa da yüreklerdeki ağırlık hafiflemedi. Osmaniyeli, acısını manşetlerde değil, kendi sokaklarında, komşusunun gözlerinde ve eksilen sofralarında yaşamaya devam ediyor.
Modern Binalar, Yarım Kalan Hikayeler
Şehirde hummalı bir çalışma var. Yeni konutlar, modern iş yerleri ve güvenli yapılar hızla yükseliyor. Ancak Osmaniye sokaklarını arşınlayanlar için durum sadece "inşaat"tan ibaret değil. Yapılan her yeni, soğuk ve modern bina; yıkılan o eski, yaşanmışlık dolu evlerin sıcaklığını aratıyor.
Vatandaşlar, "Binalarımız yenileniyor ama ruhumuz eskiyi arıyor" diyerek, şehrin değişen siluetine karşı duydukları özlemi dile getiriyor. Lüks daireler, o dar sokaklardaki çay ocaklarının samimiyetini, esnafın "hayırlı işler" seslenişindeki sıcaklığı geri getiremiyor.
Sokakların Hafızası Silinmiyor
Osmaniye'nin çarşıları, sadece ticaretin değil, hafızanın da merkezi. Bir simitçi tezgahında, eski bir dükkanın tozlu raflarında, bir terzinin makine sesinde hala "eski Osmaniye" yaşıyor.
Yıkılan sadece binalar olmadı; o binaların duvarlarına sinmiş kahkahalar, anılar ve bir şehrin kimliği de sarsıldı. Ancak Osmaniyeli, o eski günlerin hatırına, çayını yine o dar sokakta içiyor, alışverişini yine o emektar esnaftan yapıyor. Yeni yapılar ne kadar görkemli olursa olsun, Osmaniye'nin hafızası o eski çarşıların taşlarında, esnafın yüzündeki çizgilerde ve sokakların kokusunda yaşamaya devam edecek.