Gastronomi dünyasında tescilli ismi "Adana Kebap" olarak bilinse de, Osmaniye kendi topraklarında yetişen lezzetlerle bu geleneksel tabağa bambaşka bir kimlik kazandırıyor. Osmaniyeli ustalar, komşu ilin tesciline saygı duyarak ancak Osmaniye’nin yerel malzemelerini ve ustalığını ön plana çıkararak kebap kültüründe yeni bir sayfa açıyor.
Farkın Kaynağı: Amanosların Doğal Eti
Osmaniye kebabını komşu illerden ayıran en büyük "nerede" sorusunun cevabı; Amanos Dağları ve Zorkun Yaylası. Bu bölgenin yüksek rakımlı yerlerinde, doğal kekik ve zengin bitki örtüsüyle beslenen erkek koyunların eti, kebabın temelini oluşturuyor. Ustalar, bu etin kendine has aromasının başka hiçbir yerde bulunamayacağının altını çiziyor.
"Zırh" ve Sabırla Gelen Yumuşaklık
Nasıl yapıldığına gelince; Osmaniye’de gerçek kebabın sırrı "zırh" tekniğinde saklı. Kıyma makinesinin girmediği mutfaklarda, etler usta ellerde büyük bıçaklarla tane tane çekiliyor. Sadece kapya biber, tuz ve kararında kuyruk yağı ile hazırlanan bu özel kıyma, meşe odunu kömüründe ağır ağır pişerek sofralara ulaşıyor.
Sofradaki Osmaniye İmzası
Osmaniye kebabını tamamlayan en önemli unsur ise sunumdaki yerelliktir. Kebabın yanına eşlik eden taptaze nane, tere ve özellikle Osmaniye’nin simgesi olan taptaze turp, bu lezzet ritüelini komşularından ayıran bir diğer imza niteliği taşıyor. İncecik lavaşla servis edilen bu lezzet, mideyi yormayan hafifliğiyle Osmaniye mutfağının baş tacı olmaya devam ediyor.