Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı, iki bakıcı hakkında 'taksirle ölüme neden olma' suçundan iddianame düzenledi.
İddianamede, bebeğin ölümüne beşik ile yatak arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanan boşluğa sıkışmanın neden olduğu, şüpheli bakıcıların ise yaklaşık dört saat boyunca bebeği kontrol etmedikleri ve beşik-yatak uyumsuzluğunu bildikleri halde gerekli önlemleri almadıkları belirtildi. Savcılık, bu ihmalin 'bilinçli taksir' kapsamında değerlendirilmesini ve bakıcıların cezalandırılmasını talep etti.
Olayın Detayları: Boşluğa Sıkışma Sonucu Havasız Kaldı
Olay, 30 Temmuz 2025 tarihinde Muratpaşa'da bulunan Çocuk Evleri Sitesi Müdürlüğü'nde meydana geldi. Kurumda kalan 5 aylık Arda D.D., uyuduğu sırada yatağın beşiğe küçük gelmesi sonucu oluşan boşluğa sıkıştı ve hareketsiz bulundu. Görevliler tarafından hastaneye kaldırılan bebek, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.
Antalya Adli Tıp Grup Başkanlığı'nın otopsi raporu, bebeğin ölüm nedenini "baş-boyun bölgesinin boşluğa sıkışmasına bağlı havasız kalma sonucu meydana geldiği" şeklinde kesinleştirdi.
Kamera Kayıtları 4 Saatlik Kontrolsüzlüğü Ortaya Çıkardı
İddianameye göre, kamera incelemesinde bakım personelinin Arda bebeği son olarak saat 14.45'te kontrol ettiği tespit edildi. Odanın kapısında hareketlilik olmasına rağmen bakım amaçlı bir giriş yapılmadığı ve bebeğin ancak saat 18.46'da hareketsiz halde fark edildiği belirtildi.
Savcılık, yaklaşık dört saat süren bu kontrolsüzlüğün ve kameraların izlenmemesinin "dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranış" olduğunu ve bu ihmalin 'bilinçli taksir' hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
Bakıcı Savunmaları: Personel Yetersizliği ve Yoğunluk Vurgusu
Olay sonrası tutuklanıp daha sonra serbest bırakılan şüpheli bakıcılar A.Y. ve H.B., ifadelerinde şunları öne sürdü:
- Personel Yetersizliği: Her iki bakıcı da kurumda kapasite aşımı olduğunu, 26 bebek bulunduğunu ve personel sayısının yetersiz kaldığını belirtti. Asli görevi temizlik olan A.Y., personel eksikliği nedeniyle çocuk bakıcısı olarak görevlendirildiğini söyledi.
- Beşik Uyumsuzluğu Biliniyordu: Bakıcılar, beşiklerin yataklara büyük gelmesi nedeniyle boşluk oluştuğunu ve bu durumu daha önce yönetime sözlü olarak ilettiklerini, bu boşlukları yastıklarla doldurarak önlemeye çalıştıklarını ancak Arda bebeğin beşiğinde yastık olmadığını ifade etti.
- Olay Günü Yoğunluğu: Bakıcılar, olayın olduğu gün küçük yaş grubu bebeklerin banyo günü olması, gelen malzemelerin taşınması gibi ek işler nedeniyle yoğunluk yaşandığını savundu. H.B., "Kamera kayıtlarında gün boyu hiç durmadan çalıştığımız görülür. Bu olayda benim bir kusurum yoktur" diyerek savunma yaptı.
- Kontrol Rutini Yok: A.Y., görev tanımında belirli saat aralıklarında odaya girme zorunluluğu olmadığını, ağladıklarında ya da mama saatlerinde odaya girdiklerini aktardı.
Bilirkişi Raporu: Risk Bilindiği Halde Gözetim Sağlanmadı
Dosyaya giren bilirkişi raporunda; kurumda kapasite aşımı ve personel yetersizliği olduğu, beşik-yatak uyumsuzluğunun bakıcılar tarafından kabul edildiği ve boşlukların yastıklarla doldurulmaya çalışıldığı belirtildi.
Raporda, bu durumun bebekler için risk oluşturduğu bilindiği halde düzenli kontrol ve gözetim sağlanmadığı vurgulandı. Bilirkişi, A.Y.'nin teknik bilgi eksikliğine rağmen bebek bakımında görevlendirilmesinin ve 14.50 ile 18.46 saatleri arasında kontrol yapılmamasının her iki bakıcı yönünden de sorumluluk ihlali oluşturduğunu ifade etti.
Diğer Personeller Hakkında Karar ve Müdür Soruşturması
Savcılık, Arda bebekle aynı bölümde görev yapan diğer iki personel (N. M. ve G. K.) hakkında "taksirle ölüme neden olma" suçundan kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kurum Müdürü Ü.S. hakkında ise aynı suç kapsamında 4483 sayılı Kanun gereğince soruşturma izni talep edildiği ve müdüre ilişkin evrakın ayrı bir dosya üzerinden yürütüldüğü öğrenildi.