Gündem

Uzman Çavuşların Yıllardır Süren Mağduriyeti Yeniden Gündemde

Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği (TEMUD) Genel Başkanı Ali Tilkici, görevdeki ve emekli Uzman Çavuşların yaşadığı derin ekonomik ve özlük hakları mağduriyetini dile getirdi

Loading...

Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği (TEMUD) Genel Başkanı Ali Tilkici, yaptığı kapsamlı açıklamada hem görevdeki hem de emekli Uzman Çavuşların yaşadığı ekonomik sıkıntıları, hak kayıplarını ve güncel mevzuatın yarattığı adaletsizlikleri tek tek dile getirdi. “1986’dan bu yana devlet için kan verdik, can verdik; bugün geldiğimiz noktada geçinemez duruma düşürüldük.” diyen Tilkici, camianın yıllardır biriken sorunlarının artık katlanılamaz boyutlara ulaştığını söyledi.

Tilkici’nin açıklaması, yalnızca bireysel bir serzeniş değil; emeklilikte yaşanan gelir kaybının ve görev dönemindeki ağır şartların kamuoyunca görülmesi için yapılan güçlü bir çağrı niteliği taşıdı.

30 yıl hizmet, 17–28 bin TL emekli maaşı: “Bu bir vebal değil mi?”

TEMUD’un paylaştığı verilere göre, 30 yıla yakın görev yapan, defalarca sıcak temas yaşayan, ağır operasyon koşullarında çalışan Uzman Çavuşların emekli maaşı bugün 17–28 bin TL arasında değişiyor. Bu miktar, özellikle büyükşehirlerde kiraların 20 bin TL’yi aşması nedeniyle pek çok emekli Uzman Çavuşu yoksulluk sınırının altına itiyor.

Tilkici bu tabloyu şöyle özetledi:

“Bugün emekli olan bir Uzman Çavuş, bırakın ailesini geçindirmeyi, kendi kirasını bile ödeyemeyecek durumda. Bu, yıllarca devletine hizmet etmiş insanlara reva mıdır?”

Görevdeki personelin de benzer zorluklar yaşadığına dikkat çeken Tilkici, yüksek kiralar ve geçim derdine rağmen Uzman Çavuşların bu yükün altında görünmez kılındığını belirtti.

Mevzuat kaynaklı derin adaletsizlikler

Sadece ekonomik sıkıntılar değil, mevcut kanunlar da Uzman Çavuşların hak kayıplarını artırıyor. TEMUD’un altını çizdiği sorunların başında şunlar geliyor:

  • 5510 sayılı kanun: Emekli olduktan sonra çalışan Uzman Çavuşların maaşının kesilmesi.
  • 5434 sayılı kanun: 45 yaşında resen emekli edilenlerin 1’inci dereceye düşememesi, dolayısıyla 3600 ek gösterge hakkından yararlanamaması.
  • 3269 sayılı kanun: 39 yıldır yürürlükte olan bu kanunun günün koşullarına uymaması, artan görev yükünü karşılamaması.
  • Lojman ve kira desteği eksikliği: Büyükşehirlerde yaşayan Uzman Çavuşların barınma maliyetleri karşısında zorlanması.
  • Mücavir alan görevlileriyle hak eşitsizliği: Diğer memurlara verilen 1’inci derece hakkının Uzman Çavuşlara tanınmaması.
  • Tilkici, tüm bu sorunların artık “sistemsel bir yük” oluşturduğunu, sadece bireysel mağduriyet değil toplumsal adalet sorunu haline geldiğini belirtti.

Camianın ortak sesi: “Bu sessizlik artık bitmeli”

Açıklama kısa sürede hem görevdeki hem de emekli personeller arasında büyük destek gördü. Sosyal medya hesaplarından yapılan paylaşımlar, onlarca yıl devlet hizmeti vermiş kişilerin geçim mücadelesini gözler önüne serdi. “Devletin en kritik görevlerini üstlenen insanlar bugün temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyorsa ortada ciddi bir sosyal yara vardır.” yorumları sıkça yer aldı.

Uzman Çavuşların beklentisi açık:

  • Özlük haklarının güncellenmesi
  • Sözleşmenin kaldırılması kadroya geçirilmesi
  • Ordu evlerinden yararlanma hakkı
  • Emekli maaşlarının gerçek enflasyon ve yaşam maliyetlerine göre iyileştirilmesi
  • Lojman ve kira desteği verilmesi
  • Kanunların güncel ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenmesi
  • 3600 ek gösterge hakkının verilmesi
  • Emekli maaşı kesintilerinin kaldırılması

“Bu insanlar bu vatan için kan verdi, onları görmezden gelmek vicdan yarasıdır”

Tilkici’nin açıklaması, sadece ekonomik bir değerlendirme değil; aynı zamanda vicdani bir sorgulama niteliği taşıyor. “Allah bize şehadeti nasip etmedi ama yaşadığımız bu tablo bir vebal değil midir?” sözleri, camianın içten sitemini ve beklentisini ifade ediyor.

Kamuoyu ise artık gözünü devletin atacağı adımlara çevirmiş durumda. Uzman Çavuşların talebi net:

“Bu adaleti tesis edin. Bu vebali kaldırın. Sesimizi duyun.”