Kahramanmaraş merkezli depremlerde 117 öğrencisinden 92’sini kaybeden kişisel gelişim uzmanı ve eğitim gönüllüsü öğretmen Metin Acıpayam, 24 Kasım Öğretmenler Günü yaklaşırken acılarının yeniden tazelendiğini söyledi. Her anıları hatırladıklarında içlerinin yandığını belirten Acıpayam, “Bir öğretmen için en ağır yük, öğrencisini toprağa vermektir. Biz 92 geleceği kaybettik. Her 24 Kasım ve her 6 Şubat geldiğinde acımız yeniden kabarıyor” dedi. Acıpayam, depremde hayatını kaybeden öğrencilerinin bulunduğu mezarlığı ziyaret ederek dua etti. Deprem döneminde en büyük acıyı çocuklarla birlikte yaşadıklarını anlatan öğretmen, kaybettikleri öğrencilerinin defterlerini, kalemlerini ve enkazdan kalan eşyalarını küçük bir hatıra müzesinde sergilemek için hazırlık yaptıklarını ifade etti.

“Öğretmenler bu acıyı anne babalardan sonra en derin yaşayan kesim”
Acıpayam, öğretmenlerin çocukların hayatında ikinci sırada yer aldığını söyleyerek, “Anne babalarından sonra bu acıyı en çok biz hissettik. Onların gülüşleri, gözlerindeki ışık hâlâ hafızamızda. Hüzünle öğretmenler günümüzü kutluyoruz. Bizim için bu tarih artık kutlamadan çok anma günü” diye konuştu.
Depremden önce ölüm şiiri yazan öğrencisinin hikâyesi: “Şiir yazmakla kalmadı, ölümü tattı”
Acıpayam, depremden kısa süre önce ölüm üzerine şiir yazmak isteyen bir öğrencisinin trajik hikâyesini de paylaştı. “O çocuğum çok güzel bir ölüm şiiri yazmıştı. Ben de ona ölüm temasını en iyi işleyen isimlerden Cahit Sıtkı’yı örnek vermiştim. 6 Şubat gösterdi ki o çocuk yazdığı dizelerle kalmadı, ölümü bizzat tattı” sözleriyle yaşadığı derin sarsıntıyı anlattı. Deprem anında kendisine mesaj atan başka bir öğrencisini de hatırlatan Acıpayam, “Hocam iyi misiniz?’ diye yazmıştı. Enkazdan çıkardık ama bacağını kaybetti. Yaklaşık 15 gün sonra vefat etti. Onun için de yüreğimiz hâlâ sızlıyor” dedi.

“İsmi olan bir mezarlığa gömmek bile bizim için bir mutluluktu”
Acıpayam, depremde ailesini kaybeden birçok öğrencinin kimsesizler mezarlığına defnedilme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığını belirterek, onların kimliklerini tespit edebilmek için günlerce mücadele ettiklerini söyledi. “Bu çocukların anne babalarının kim olduğunu bulmak, belgeleri çıkarmak için uğraştık. İsmi olan bir mezarlığa defnedilmeleri bile bizim için bir teselli oldu” dedi. Resmî kayıtlarda yer almayan 24 kayıp çocuğun hâlâ bulunamadığını vurgulayan Acıpayam, “Ne biz bulabildik ne de devlet kayıtlarında yer aldılar. Onların mücadelesini de hâlâ veriyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.




