Hatay’ın Defne ilçesinde yaşayan 41 yaşındaki Gülhan Hüzmeli’nin hikayesi, zorluklara rağmen umudun ve emeğin sembolü oldu. 6 Şubat depremlerinde evini kaybeden Hüzmeli, engelli eşi ve dört çocuğuyla birlikte yerleştirildiği konteynerde yaşamını sürdürüyor. Ancak o, bu küçük yaşam alanını sadece bir barınak değil, aynı zamanda geçim kaynağına dönüştürmüş durumda.
Depremden önce terzilik yapan Gülhan Hüzmeli, felaketin ardından hayatını yeniden kurmak için el işine yöneldi. Bugün konteynerin içinde dikiş makinesiyle çanta, supla, çamaşır sepeti ve benzeri ürünler üretiyor; elde ettiği gelirle çocuklarının ihtiyaçlarını ve eşinin tedavi masraflarını karşılamaya çalışıyor.
“Konteyner hem evim, hem işyerim, hem de mutfağım oldu”
Depremin ardından eşinin sağlığının bozulduğunu ve artık çalışamaz hale geldiğini anlatan Hüzmeli, hayatlarının yükünü omuzladığını söylüyor “Deprem gecesi her şeyimizi kaybettik. Evimiz yıkıldı, eşim hastalandı. Eşim dört kez anjiyo oldu, hâlâ tedavi görüyor ama maddi gücümüz çok kısıtlı” diyen Hüzmeli, konteynerdeki yaşam koşullarına rağmen pes etmiyor.
Bir öğretmenin desteğiyle temin ettiği dikiş makinesiyle el işi ürünler üretmeye başladığını söyleyen Hüzmeli, “Konteyner hem evim, hem iş yerim, hem mutfağım. Sabah çocukları okula hazırlıyorum, yemeğimi yapıyorum, sonra dikiş yapıyorum. Geceleri çocuklar uyuduktan sonra tekrar çalışmaya başlıyorum” diyerek hayat mücadelesini özetliyor.
100 ile 300 TL arasında satış yapıyor, kazancıyla ayakta duruyor
Ürettiği ürünlerin türüne göre fiyatlarının değiştiğini belirten Gülhan Hüzmeli, çantadan sepete kadar pek çok ürünü 100 ila 300 TL arasında sattığını belirtiyor. Ancak kazancı yalnızca geçim için değil, aynı zamanda eşinin sağlık giderlerini karşılamak için de büyük önem taşıyor.
“Elimden geldiğince uygun fiyata satıyorum. Bir çanta dikmek 30 dakika sürebiliyor, ama detaylı bir işçilik varsa 1,5 saati buluyor. Makinemin hızına göre çalışabiliyorum. Kazandığım her kuruş, çocuklarıma ve eşimin tedavisine gidiyor”sözleriyle yaşadığı zorluklara rağmen gösterdiği çabayı anlatıyor.
Gülhan Hüzmeli’nin hikâyesi dayanışma çağrısı niteliğinde
Depremin ardından yaşam mücadelesi veren yüzlerce aile gibi Gülhan Hüzmeli de yalnızca kendi ailesini ayakta tutmakla kalmıyor, aynı zamanda sessizce bir dayanışma çağrısı da yapıyor. Ürettiği el emeği ürünlerle hem ekonomiye katkı sağlıyor, hem de kadınların zorluklar karşısındaki gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.