Turizm başkenti Antalya'nın kıyı şeridinde sessizlik hakimken, iç kesimlerdeki dağ köylerinde hummalı bir çalışma yürütülüyor. Torosların zorlu coğrafyasında, doğanın sunduğu zenginlikler yerel halkın en büyük geçim kaynağı durumunda. Akseki bölgesindeki ormanlarda doğal olarak yetişen ve 'yeşil altın' olarak nitelendirilen defne yaprağı, kış aylarında köylünün yüzünü güldürüyor. Şafak vakti başlayan zorlu mesai, köy meydanında kurulan pazarlık masalarına, oradan da dünya pazarlarına uzanan bir ticaret zincirine dönüşüyor.
KÖY MEYDANINDA PEŞİN SATIŞ
Sinanhoca Mahallesi sakinleri, her yıl Aralık ayında başlayıp bazen Şubat ortasına kadar süren yaklaşık 4 haftalık bir hasat dönemi geçiriyor. Orman İşletme Müdürlüğü'nün denetiminde yürütülen süreçte, yaklaşık 100 hane geçimini bu işten sağlıyor. Köylülerin binbir emekle topladığı yapraklar, köy meydanına gelen tüccarlar tarafından yerinde satın alınıyor. Bu yıl ürünün kilogram fiyatı 25 lira olarak belirlendi. Beş kişilik bir ailenin bu kısa sezonda elde ettiği gelir ortalama 60 bin lirayı buluyor.
ÜÇ YILDA BİR HASAT DÖNGÜSÜ
Üretim sahası oldukça geniş bir alana yayılıyor. Yaklaşık 3 bin dönümlük orman arazisi, ağaçların kendini yenileyebilmesi için üç bölgeye ayrılmış durumda. Bu sistem sayesinde her bölgede üç yılda bir kesim yapılıyor. Arazi şartları ise oldukça çetin. Köylüler, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte evlerinden çıkarak sarp yamaçlara ve kayalıkların arasına gizlenmiş ağaçlara ulaşıyor. Traktör römorklarına yüklenen çuvallar, gün sonunda tartılmak üzere istifleniyor.
REKOLTE DÜŞTÜ AMA FİYAT YÜZÜ GÜLDÜRDÜ
Sinanhoca Mahallesi Muhtarı Erol Büyükarslan, bölgede yetişen defnenin kalite açısından Türkiye'nin en iyileri arasında gösterildiğini belirtiyor. Geçtiğimiz yıl 350 tonluk rekor bir üretim yakaladıklarını hatırlatan Büyükarslan, bu sezon hasat yapılan parselin verimi nedeniyle rekoltenin 150 tonda kaldığını ifade etti. Ancak üretimdeki bu düşüş, fiyat artışıyla dengelendi. Geçen yıl 19 lira 30 kuruştan satılan ürünün bu yıl 25 liradan alıcı bulması üreticiyi memnun etti.
İZMİR ÜZERİNDEN DÜNYAYA AÇILIYOR
Köyden kamyonlarla taşınan defne yapraklarının ilk durağı genellikle İzmir oluyor. Burada işleme tesislerine giren ürünler, kurutulup paketlendikten sonra gıda, kimya, boya, ilaç ve kozmetik sanayisinde kullanılmak üzere ihraç ediliyor. Türk defnesinin en büyük alıcıları ise Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri.
KÖYLÜNÜN ORTAK MESAİSİ
Bölge halkından Hasan Hüseyin Arslan, köyde yaklaşık 70-80 ailenin aktif olarak kesim yaptığını ve bu işin kendileri için hayati bir ekonomik değer taşıdığını dile getirdi. Arazinin zorluğuna dikkat çeken Arslan, her yıl farklı bölgelerde çalışarak doğayı da koruduklarını, imece usulüyle zorlukların üstesinden geldiklerini anlattı. Hem mutfaklarda lezzet verici olarak hem de alternatif tıpta şifa kaynağı olarak bilinen defne, Akseki'nin sarp yamaçlarından dünya endüstrisine uzanan yolculuğunu sürdürüyor.