Antalya’nın Serik ilçesinde bir apartmanda yaşayan dokuz aile, yaklaşık iki yıldır süren belirsizlik ve korkuyla hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. Kökez Mahallesi’nde 2019 yılında inşa edilen üç katlı binada, zemin ve birinci katlarda oluşan ciddi çatlaklar, bina sakinlerini hem hukuki hem de psikolojik olarak zor bir sürecin içine itti. Çatlakların zamanla artması, yapının güvenliğiyle ilgili soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Müteahhide karşı açılan dava devam ederken, mahkeme sürecinde bugüne kadar dört ayrı bilirkişi keşfi yapıldı. Son keşif ise hâkim nezaretinde gerçekleştirildi. Apartman sakinleri, çıkacak raporun hayatlarını doğrudan etkileyeceğini söylüyor.
Binadaki çatlaklar korkuyu büyüttü
Kökez Mahallesi’nde bulunan ve 9 daireden oluşan apartmanda ilk çatlaklar yaklaşık iki yıl önce fark edildi. Başlangıçta küçük görünen bu hasarlar, zamanla duvarlarda ve taşıyıcı olduğu düşünülen bazı bölümlerde belirgin hale geldi. Zemin ve birinci katlarda yoğunlaşan çatlaklar, bina sakinlerinin günlük yaşamını doğrudan etkiledi. Evlerine her girişlerinde tedirgin olduklarını anlatan vatandaşlar, özellikle deprem sonrası korkularının daha da arttığını dile getiriyor. İlk incelemelerin ardından bina, tedbir amaçlı olarak polis nezaretinde mühürlendi. Daha sonra yapılan değerlendirmelerle kontrollü şekilde girişlere izin verildi. Ancak bu durum, apartman sakinlerinin endişesini ortadan kaldırmaya yetmedi.
Hukuk ve ceza davası birlikte yürütülüyor
Yaşanan gelişmelerin ardından apartman sakinleri, Serik Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Olayla ilgili biri ceza, diğeri hukuk olmak üzere iki ayrı dava açıldı. Yargılama sürecinde şimdiye kadar üç kez bilirkişi heyeti tarafından keşif yapılırken, son olarak 12 Aralık Cuma günü dördüncü keşif gerçekleştirildi. Bu kez keşif, mahkeme heyetinin görevlendirdiği bilirkişiler tarafından ve hâkim nezaretinde yapıldı. Keşif sırasında polis ekipleri çevrede güvenlik önlemleri aldı. Müteahhit, bilirkişi heyeti ve bina sakinleri aynı anda binada incelemelere katıldı. Yapının mevcut durumu, çatlakların seviyesi ve genel güvenlik detaylı şekilde değerlendirildi.
“Her gün ölüm korkusuyla yaşıyoruz”
Apartman sakinlerinin yaşadığı psikolojik baskı, yapılan keşif sırasında da açıkça hissedildi. Binada oğlu, gelini ve torunlarının yaşadığını belirten Fatma Sümer, yaşadıkları korkuyu şu sözlerle anlattı: “Her gün ölüm korkusuyla karşı karşıyayız. Torunlarım burada. Çaresizlikten korkarak içeri giriyorum. Depremde çok korktuk, o günden beri sürekli endişe içindeyiz.” Sümer ve diğer apartman sakinleri, davanın bir an önce sonuçlanmasını ve sorunun kalıcı şekilde çözülmesini istiyor. Dava kapsamında bir sonraki duruşmanın 2 Şubat 2026 tarihinde yapılacağı öğrenildi.
