Osmaniye’de ticaretin kalbinin attığı, bir zamanlar iğne atsan yere düşmeyecek kalabalıkların uğrak noktası olan tarihi Ayakkabıcılar Çarşısı, değişen tüketim alışkanlıkları ve modernleşmenin gölgesinde zor günler geçiriyor.
Şehrin dokusunu yansıtan dar sokakları ve dükkan önlerine dizilen rengarenk kutularıyla bilinen çarşı, şimdilerde eski canlılığını arıyor. Alışveriş merkezlerinin (AVM) artması ve süpermarketlerin reyonlarına ayakkabıyı da eklemesi, çarşı esnafının işlerini durma noktasına getirdi.

Rekabet Kızıştı, Adres Değişti
Yıllardır Osmaniyelilerin ayakkabı ihtiyacını karşılayan çarşı esnafı, şimdilerde devasa yapılarla ve zincir marketlerle rekabet etmeye çalışıyor. Osmaniye’de açılan AVM’ler, vatandaşın alışveriş rotasını iklimlendirmeli kapalı alanlara çevirirken; neredeyse her köşe başındaki zincir marketlerin de sezonluk ayakkabı ve terlik satışı yapması, pastadaki payı iyice küçülttü.
Tarihi çarşının müdavimleri azalırken, sokaklardaki tenhalık fotoğraflara da yansıyor. Bir zamanlar pazarlık seslerinin yükseldiği sokaklarda artık sessizlik hakim.

Maliyetler Bel Büküyor
Müşteri sayısındaki düşüşün yanı sıra artan maliyetler de esnafı kara kara düşündürüyor. Dükkan kiraları, elektrik faturaları ve toptan ürün fiyatlarındaki artış, kâr marjlarını eritiyor. Buna rağmen dükkanını her sabah aynı umutla açan esnaf, tezgahının başından ayrılmıyor.

Zorluklara Rağmen "Şükür" Geleneği
Tüm bu olumsuz tabloya rağmen Osmaniye esnafı, Ahilik kültüründen gelen metanetini koruyor. İşlerin durgunluğundan ve haksız rekabetten şikayetçi olsalar da, tarihi çarşının emektarları durumlarına "şükretmekle" yetiniyor.
Çarşı esnafı, yetkililerden ve vatandaşlardan tarihi dokuya sahip çıkılmasını ve yerel esnafın desteklenmesini bekliyor. Modern zamanlara direnen bu tarihi sokaklar, sadece bir alışveriş yeri değil, aynı zamanda Osmaniye'nin yaşayan hafızası olarak varlığını sürdürmeye çalışıyor.



