Eğitim-İş Osmaniye İl Başkanı Adem Yücel, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, öğretmenlik mesleğinin Cumhuriyet tarihinde hiç olmadığı kadar değersizleştirildiğini vurguladı. Atatürk’e “Başöğretmen” unvanının verildiği bu özel günün, son yıllarda öğretmenler açısından bir kutlamadan çok bir hatırlatma ve uyarı gününe dönüştüğünü söyleyen Yücel, çalışma koşullarının ağırlaştırıldığını, öğretmenlerin mesleklerine dair söz hakkının daraltıldığını ve eğitim çalışanlarının parçalı unvanlarla ayrıştırılarak mesleki bütünlüğün zedelendiğini belirtti.

Osmaniye’de Yılbaşı Denetimleri Sıklaştırıldı
Osmaniye’de Yılbaşı Denetimleri Sıklaştırıldı
İçeriği Görüntüle

Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun bu ayrıştırmayı derinleştirdiğini ifade eden Yücel, öğretmenlerin sınıflarına kaygı ve geçim sıkıntısıyla girdiğini, yoksulluk sınırının altında yaşamaya zorlanan birçok öğretmenin emekliliği bile bir lüks olarak görmeye başladığını söyledi. Liyakatten uzak yönetici atamalarının mobbing ve baskıyı artırdığını belirterek, haklarını savunan eğitimcilerin soruşturma ve sürgünle karşılaşmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdi.

Öğretmenlerin Ekonomik Çöküşü: Anket Sonuçları Kaygı Veriyor

Adem Yücel’in paylaştığı anket sonuçları, öğretmenlerin yaşadığı ekonomik krizin boyutlarını açıkça gözler önüne seriyor. Öğretmenlerin yarısından fazlası kira ödemek zorunda kalırken, kira ödeyen her üç öğretmenden ikisi bu gideri karşılamakta zorlandığını belirtiyor. Her iki öğretmenden biri kredi kartı borcunu ancak gelirinin yarısından fazlasını kullanarak çevirebildiğini ifade ederken, üçte birlik bir kesim borçlarını düzenli ödeyemiyor.

Ankete göre öğretmenlerin yarısından fazlası yıl içinde hiç tatil yapamıyor. Dört öğretmenden biri geçinebilmek için ek iş yapmak zorunda kalırken, ek iş yapanların bir kısmı kendi meslekleriyle ilgisi olmayan alanlarda çalışıyor. En çarpıcısı ise öğretmenlerin yüzde 93’ünün tasarruf edememesi. Bu tablo, hem ekonomik hem de mesleki saygınlık açısından tehlike sinyalleri veriyor.

Emekli Öğretmenlerde Durum Daha Da Çarpıcı

Yücel’in açıklamasında en dikkat çekici başlıklardan biri de emekli öğretmenlerin yaşadığı derin ekonomik kayıp oldu. Eşi çalışmayan emekli öğretmenlerin yüzde 70’i ek iş yapmak zorunda kalırken, 65 yaş üstü öğretmenlerin üçte biri hâlâ çalışmaya devam ediyor. Türkiye’de kira fiyatlarının OECD ülkelerine göre katbekat yüksek olmasının, emekli öğretmenleri daha fazla yoksullaştırdığını belirten Yücel, emekli ikramiyesiyle ev almanın artık “tamamen imkânsız” hâle geldiğini vurguladı. Bir evin fiyatının emekli ikramiyesinin en az üç katına çıkmış olması, emeklilerin geleceğe dair umutlarını neredeyse tamamen yok ediyor. Emekli öğretmenlerin yüzde 93’ünün tasarruf yapamaması ise tablonun ağırlığını daha da artırıyor.

Ücretli Öğretmenlerde Sömürü Derinleşiyor: “Asgari Ücretin Altında Çalıştırılıyorlar”

Yücel, ücretli öğretmenlerin durumunu ise “sömürünün en açık hâli” olarak nitelendirdi. Haftada 26–30 saat derse giren ücretli öğretmenlerin önemli bir bölümü asgari ücretin bile altında gelir elde ediyor. Ücretli öğretmenlerin dörtte biri ek iş yapmak zorunda kalırken, iki ücretli öğretmenden biri ailesiyle yaşıyor; kendi başına bir düzen kurması neredeyse mümkün görünmüyor.

Beslenme maliyetinin 15 bin TL’yi aştığını belirten öğretmenler, gelirlerinin tamamının temel ihtiyaçlara dahi yetmediğini ifade ediyor. Bekâr ücretli öğretmenlerin yüzde 97’si mevcut gelirle evlenmenin hayal bile edilemediğini söylüyor. Yücel’e göre bu tablo, eğitim sisteminin en kırılgan halkalarından biri olan ücretli öğretmenlerin sistematik biçimde yoksullaştırıldığını gösteriyor.

“Meslek Onurumuzu Geri İstiyoruz” – Eğitim-İş Taleplerini Sıraladı

Açıklamasında tüm eğitim emekçilerinin ortak taleplerini sıralayan Adem Yücel, öğretmenlerin artık insanca yaşam talebinin bile bir mücadele başlığı hâline geldiğini söyledi.
Talepler şöyle sıralandı:

  • İnsan onuruna yaraşır ücret
  • Ücretli ve sözleşmeli öğretmenliğin kaldırılması, güvenceli kadrolu atama
  • Tüm atamalarda mülakatın kaldırılması ve liyakatın esas alınması
  • Ek ders ücretlerinin artırılması ve emekliliğe yansıtılması
  • Laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim politikalarının benimsenmesi
  • Din eksenli değil, bilimsel kriterlere dayalı personel planlaması
  • Yeterli sayıda öğretmen ve yardımcı personel istihdamı
  • Öğretmenlere yönelik şiddeti önleyecek etkili yasal düzenlemeler

Yücel, “Her şeyden önemlisi meslek onurumuzu geri istiyoruz” diyerek açıklamasını sonlandırdı ve tüm eğitim emekçilerini örgütlü mücadeleye davet etti. Öğretmenler Günü’nü kutlayan Yücel, bu günün gerçek bir bayram olarak yaşanmasının ancak dayanışmayla mümkün olacağını vurguladı.

Muhabir: Haber Merkezi