Bugün sizi gündemden uzak bir diyara taşıyalım. Kral Nayerdo ve ülkesini anlatayım. Bu masal çook uzaklarda adı haritada olmayan bir ülkede yaşanmış.
“Nayerdo’nun Ülkesi”
Evvel zaman içinde, haritalarda adı bile sansürlenen uzak bir ülkede, bir kral yaşarmış. Adı Nayerdo’ymuş. Rivayete göre bu isim, “Ne yaparsa yapsın, yer de, do da o olur” anlamına gelirmiş. Yani “Nayerdo, her şeyin cevabıydı.”
İlk zamanlar halk onu sevmiş, çünkü Nayerdo her seçim döneminde balkon konuşması yapar, “Ben sizim!” der, ardından altın varaklı tahtına otururmuş. Ama sonra bir sabah aynaya bakıp şöyle demiş:
“Aynalar bile beni taklit ediyor. O halde herkes beni taklit etmeli.”
Önce mahkemelere el koymuş. “Adalet mülkün temelidir,” yazılı tabelayı indirmiş, yerine “Adalet benim temelimdir” yazan neon tabelalar asılmış. Yargıçlar artık krala değil, sadece kralın yüz ifadesine bakarak karar verir olmuş.
Sonra, hazineye göz dikmiş. Ama ne yapsın, kendi adını yazsa ayıp olurmuş. Bu yüzden hazineyi kızı Sumanze'nin kocası Prens Efendimsi’ye vermiş. Efendimsi, ekonomi bilmezmiş ama kralın her sözünü “muazzam” bulurmuş. Hazine, halk için değil, Sumanze’nin koleksiyonundaki inci kutularını parlatsın diye harcanır olmuş.
Ardından çiftçilere sıra gelmiş. “Toprak size fazla geliyor, nasıl olsa biz bulutları bile yönetiyoruz,” demiş. Tarım topraklarına saray manzaralı villalar yapılmış, çiftçilerse şehir dışına “gönüllü” sürülmüş.
Gün gelmiş, bir delikanlı çıkmış meydana ve şöyle demiş:
“Bu ülke eskiden neşeliydi. Şimdi sadece saray ışıkları yanıyor.”
Ertesi sabah delikanlının adı bile unutulmuş. Kimse ne gördüğünü anlatamamış, çünkü anlatan da kayboluyormuş.
Halk artık sadece göz göze gelip kaş kaldırarak konuşur olmuş. Nayerdo heykelleri şehre dikilmiş; biri saat meydanında, biri adliye önünde, biri de ekmek kuyruğunda. Her biri gülümsemiyor, ama halk hep alkışlıyor.
Zamanla herkes susmayı öğrenmiş. En çok susanlar en çok ödüllendirilmiş. Nayerdo, kendi kendine verdiği ödülleri bile halk adına aldığını ilan etmiş.
Ve sonunda bu ülke, sesi olmayanların, cesareti unutulanların ülkesi olmuş.
Ve insanlar cesareti, sonsuza dek, korkuyla takas ettiler.